48- SARF (ALTINI
ALTINLA, GÜMÜŞÜ GÜMÜŞLE DEĞİŞTİRMEK) VE BİRİSİ DİĞERİNDEN MİKDARCA FAZLA İKEN.
PEŞİN DE OLSA MÜBADELESİ CAİZ OLMAYAN MALLAR BABI
حدّثنا
أَبُو بَكْرِ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ، وَعَلِيُّ
بْنُ
مُحَمَّدٍ،
وَهِشَامُ
بْنُ عَمَّارٍ،
وَنَصْرُ
بْنُ
عَلِيٍّ،
وَمُحَمَّدُ
بْنُ
الصَّبَّاحِ.
قَالُوا:
حدّثنا
سُفْيَانُ
بْنُ
عُيَيْنَةَ
عَنِ
الزُّهْرِيِّ،
عَنْ مَالِكِ
بْنِ أَوْسِ
بْنِ
الْحَدَثَانِ
النَّصْرِيِّ؛
قَالَ؛
سَمِعْتُ
عُمَرَ بْنَ
الْخَطَّابِ
يَقُولُ:
قَالَ
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه وسلم:
((الذَّهَبُ
بِالذَّهَبِ
رِباً إِلاَّ
هَاءَ
وَهَاءَ.
وَالْبُرُّ
بِالْبُرِّ
رِباً إِلاَّ
هَاءَ
وَهَاءَ.
وَالشَّعِيرُ
بِالشَّعِيرِ
رِباً إِلاَّ
هَاءَ
وَهَاءَ. وَالتَّمْرُ
بِالتَّمْرِ
رِباً إِلاَّ
هَاءَ
وَهَاءَ)).
Ömer bin
el-Hattâb (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyurdu, demiştir :
«(Tartı
bakımından eşit de olsalar) altını altınla (satmak) faizdir. Meğer ki
(taraflardan birisi diğerine;) Al bunu, (diyerek elindeki altına peşin vere) ve
(diğeri de ona:î Al bunu, (deyip elindeki altını peşin vere). (Ölçü bakımından
eşit de olsalar) buğdayı buğdayla (satmak) da faizdir- Meğer ki (taraflardan
birisi diğerine;) Al bunu, (deyip yanındaki buğdayı peşin vere) ve (diğeri de
ona:) Al bunu, (deyip yanındaki buğdayı peşin vere). Arpayı arpa ile
(mikdarları aynı de olsa satmak) de faizdir. Meğer ki (taraflardan birisi
diğerine:) Al bunu, (diyerek yanındaki arpayı peşin vere) ve (diğeri de buna:)
Al bunu (diyerek yanındaki arpayı peşin vere). Hurmayı (ayni miktar da olsa)
hurma ile (satmak) da faizdir. Meğer ki (taraflardan birisi diğerine:) Al bunu,
(deyip yanındaki hurmayı peşin vere) ve (diğeri de ona); Al bunu, (deyip
yanındaki hurmayı peşin vere).»
EBU DAVUD HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA